KÜBRA MERCAN HARPUTLUOĞLU
BİYOGRAFİ
Kübra Mercan Harputluoğlu 1992 Hollanda'nın Tiel şehrinde doğdu. Eindhoven Teknoloji Üniversitesi'nde Mimarlık, Bina ve Planlama alanında yüksek lisans yaptı. Kariyeri boyunca Afrika, ABD, Asya ve Avrupa'da çeşitli deneyimler kazandı ve uluslararası şirketlerle çalıştı.
2016 yılında, Belçika'nın Antwerp kentindeki bir Mülteci Okulu için diğer öğrencilerle birlikte bir Bambu Oyun Alanı tasarladı. Aynı yıl, Vakıf Elimu Mount Elgon için Mesleki Eğitim Merkezlerini analiz etmek üzere Kenya'daki Mount Elgon'u ziyaret etti ve bir Motorlu Araç Atölye Tasarımı önerdi. Daha sonra yüksek lisans eğitimi sırasında, Philadelphia’da tarihi dokuyu korumaya yönelik iş birlikleri gerçekleştirdi.
Mimarlık ofislerinde çalıştıktan sonra 2022 yılında Qh.Studio'yu kurdu. Qh.Studio mimari ve kent tasarımından iç mekan ve enstalasyon tasarımına kadar farklı ölçeklerde projeler geliştiriyor. Stüdyonun amacı, geleceğe yönelik, yerel ve sürdürülebilir tasarımlar yaratmaktır. Bu süreç birçok sanatsal disiplinle birlikte fotoğraf ile de destekleniyor. Eskizler ve üniversite yıllarına dayanan fotoğraf ilgisi projeye yaratım sürecinde, sürecin ana unsurlar haline geliyor.
ARTIST STATEMENT
Kâğıt üzerindeki çizgiler, sanatçının Hollanda'nın Tiel kentinde geçen çocukluğunun çok kültürlü sokaklarının yankılandığı sessiz ama güçlü bir koronun izlerini taşıyor. Eskiz yapmak, onun için dünyayı kavranabilir kılmanın, şarkı söylemek kadar doğal ve bilinçsiz bir yolu haline gelmişti.
Eindhoven’da geçen yıllarında, bu alışkanlık bir dile dönüştü. Bir parkta yapılan karakalem eskizleriyle, ışık ve gölgenin oyunu, yaprakların hışırtısı ve yeşil alanlardaki hayatın sessiz ritmi kâğıda yansıdı. Bu görsel anlatım biçimi, zamanla sanatçının kendi çocukluk hafızalarıyla da örtüştü.
Yirmili yaşlarının sonuna doğru, Antwerp Merkez Tren İstasyonu’nun görkemli mimarisiyle karşılaştığında, aynı anlatımın bu kez fotoğraf aracılığıyla sürmeye başladığını fark etti. Artık fotoğraf makinesi, eskizlerin ve şarkıların ardından gelen başka bir ses, başka bir ifade biçimiydi. 2017–2018 yıllarında Eindhoven Teknoloji Üniversitesi’nde yürüttüğü yüksek lisans projesi kapsamında, bu istasyonun ruhunu yakalamak salt bir görüntü değil; eskizleri, hareketli kareleri ve gözleme dayalı bir anlatımı gerektiriyordu. Her çerçeve, sadece kompozisyon değil, aynı zamanda duygunun ve anının bir temsiliydi.
Sanatçı, kıtalar ve kültürler arasında yayılan projelerle geliştirdiği mimari bakışını 2022 yılında kurduğu Qh.Studio çatısı altında somutlaştırdı. Mimarlığı, sadece yapılarla sınırlı olmayan, ruhu ve duyuları yansıtan bir alan olarak görüyor. Ona göre mimarlık, ister geniş bir kentsel alan ister mahrem bir iç mekân olsun, insanla doğa ve inşa edilmiş çevre arasında kurulması gereken bir diyalog. Bu diyalogun araçlarından biri de fotoğraf makinesi – tıpkı kalem ya da çizim masası gibi, insan deneyiminin geçici ama anlamlı güzelliğini yakalayan bir araç.
Sanatçı, fotoğraflarında da hayatın akışını, mekânın ruhunu ve atmosferini yakalamayı önemsiyor. Gerek eskizlerinde gerekse karelerinde o an hissettiklerini yansıtmak onun için temel bir mesele. Bunu farklı tekniklerle yapmayı seviyor; bazen karakalem, bazen sulu boya, yağlı boya ya da toz pastel… Bazen de bu teknikleri bir arada kullanarak ifadesini daha da zenginleştiriyor.
SERGİLER
- Lines, Graphics and The City, ArtCrowdIstanbulGallery & HuginveMunin, Kuzguncuk, İstanbul, 2024
- Art of Gifting, BambooPark, Bursa, 2025
- Re-imagine, Alan Cihangir, İstanbul, 2025