CHIARA DE ROCCHI
BİYOGRAFİ
Yıllar önce İstanbul’a yerleşen İtalyan bir ailede İstanbul’da dünyaya gelen Chiara de Rocchi tasarım ve sanat odaklı bir ailede büyümüştür. Liseden mezun olduktan sonra Milano’ya yerleşen Chiara, NABA’da iç mimari eğitimi almıştır. Kültür ve yaratıcılığın merkezlerinden biri olan Milano, benzersiz mimarisi, tarihi ve çağdaş sanat ortamı ile bir şehirden öte Chiara için yaratıcı bir merkez olmuştur. Hem Türk kültürü hem de İtalyan kültürünü aynı anda deneyimleyerek büyümek Chiara’nın bakış açısını genişletirken yaratıcı bir kariyere hazırladı. 2018 yılında tasarımlarını hayata geçiren sanatçı eserlerini işlevsel sanat eseri olarak adlandırmaktadır. Hem estetik hem de işlevsel ev eşyaları/objeler tasarlayarak başladığı bu yolculuğa heykeller ile devam etmektedir. “Milan Design Week” 2022, “Istanbul Gallery Week” 2021, “CIF Artist in Residency Program” Tersane Istanbul 2022, “What is gender” Istanbul 2023 gibi sergi ve projelerde yer almıştır.
SANATÇI METNİ
Sanat dünyasında kendine özgü bir yer edinen Chiara de Rocchi, anlatı ve form arasındaki sınırları yumuşatan eserleriyle izleyiciyi derin bir düşünce sürecine davet ediyor. Heykel ve resim arasında bir köprü kuran sanatçı, geleneksel anlatım biçimlerini dönüştürerek yeni bir dil yaratıyor.
Chiara de Rocchi'nin sanatında doğa ve malzemeler merkezi bir yer tutuyor. Doğaya ait olan malzemelerden yola çıkarak üreten sanatçı, materyallerin akışkanlığını ve dönüşüm kapasitesini eserlerinde vurguluyor. Onun sanatı, yalnızca form vermek ya da duygu aktarmaktan öte, demire yeni bir yaşam alanı kazandırma eylemi olarak tanımlanabilir. Doğanın sadeliği ve eşsizliği, sanatçının eserlerine ilham veren temel unsurlar arasında yer alıyor.
De Rocchi'nin demir ile olan ilişkisi zaman ve deneyim gerektiren bir sürecin sonucu. Başlangıçta eserlerini 3 boyutlu çizimler yaparak tasarlayan sanatçı, malzeme ile kurduğu bağı güçlendiriyor. Eserlerinin her biri uzun bir üretim sürecinden geçiyor; ahşap kalıplar yapılıyor, ardından pullar tek tek bu kalıplar üzerine kaynatılıyor. Sanatçı bu aşamada belirli kurallar içinde hareket etse de aynı zamanda kendini özgür hissettiğini belirtiyor. Çalışma sürecinin en çarpıcı anı ise, düşlediği formu yakaladığı noktada ahşap kalıbı yakarak demire yeni bir hayat vermesi. Bu ritüel, sanatçının her eserinde tekrar yaşayarak heyecan duyduğu bir an haline geliyor.
Pandemi ve iklim krizinin yaratıcı pratiğine yansıdığını belirten de Rocchi, günlük hayatında ve sanatsal sürecinde doğayla daha uyumlu bir dürtüyle hareket ettiğini söylüyor. Su tasarrufu ve plastik tüketiminin azaltılması gibi bireysel düzeydeki çabalarının yanı sıra, upcycle (geri dönüştürülmüş) eserler yaratmaya da odaklanıyor. Endüstri atıkları üzerine çalışan sanatçı, farklı materyallerle yeni bir bağ kurarak bu dönüşüm sürecini daha da ileriye taşımayı amaçlıyor.
Son dönemde, estetik ve işlevselliği bir araya getiren sanat eserleriyle dikkat çeken de Rocchi, hem heykel hem de tasarım objeleri üzerine çalışıyor. Ahşap ve demir gibi doğal materyallerden oluşan eserleri, belli bir akışkanlığa ve dinamizme sahip. Eserlerinin bazılarının çıkış noktası okuduğu bir kitap ya da çocukluk anısı olurken, bazılarında bilinmez bir yolculuğun parçası haline geliyor.
